HAKKIMIZDA
LAB III
Hasibe Akın I Hülya Turgut
ONARICI
TASARIM LABORATUVARI
REGENERATIVE DESIGN LAB
Bu tasarım Laboratuvarında; Mimari tasarımın sürdürülebilir
yaklaşımdan öte, onarıcı bir mekanizma olarak kente, kent-kır arayüz mekanlarına, topluluklara
ve bireylere olan katkısı araştırılır ve bu katkıyı ekolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel boyutta yapabilecek araçlar ile tanışılır. Dönüşen bir
kültürün temelinde toplulukların, toplulukların temelinde ise bireylerin yer
aldığı bilinci ile onarıcı tasarım yaklaşımları kent-mekan-birey ölçeğinde ele
alınır.
Nüfusun önemli bir bölümünü elinde tutan kentler tarih boyunca birçok zenginlik, bolluk, şatafat, güç, buluş ve
yaratıma tanıklık etmişler. Öte yandan açlık, savaş, salgın, afet ve kıtlık
gibi kriz anlarını da yaşamışlar. Bu durum özellikle kriz dönemlerinde kentlerin
dayanıklılığı konusunu daha fazla gündeme getirmektedir. Her yaşanan kriz ile
beraber kentin ihtiyaçlarını kentin dışından sağlayan kaynakları ve bu
kaynakları ulaştıran kanalları tehlikeye girmektedir. Bu sebeple kentlerin
sürdürülebilirliğinden ziyade; kentlerde oluşan tahribatın onarımı ve bu
onarımdan sonra kentlerin daha dayanıklı yapılar haline nasıl
getirilebilineceği LAB III’ün ana temasını oluşturmaktadır.
Pandemi
ile beraber görüldüğü üzere kriz dönemlerinde Mimari Tasarım’ın ve mimarın mevcut
rolünün sınırları eriyerek yalnızca mekânsal ifadelerin ötesinde bir
potansiyele sahip olduğu su yüzüne çıkar. Mekanın kent için çözüm bekleyen
konulara pratik ve teorik söylemler üreten bir aktivatör olarak potansiyelleri
her kriz anının getirdiği parametreler ile yeniden sorgulanır. LAB III belirsizlik dönemlerini beraberinde
getiren kriz anlarında kentsel, toplumsal ve bireysel dayanıklılığın
artırılmasında kent içindeki ara yüzlerin güçlerini kullanarak, yeni
ilişkilenme biçimlerini tasarlayarak ve onarıcı tasarımın araçlarını sunarak
“onarıcı kent” kavramını keşfetmeyi hedefler.
LAB III; (1) Mekan III, (2) İleri Tasarım Stüdyosu III ve (3)
Dönem Projesi olmak üzere 3 modülden oluşur:
Mekan III, İleri Tasarım Stüdyosu’nu desteklemek amacıyla sürdürülebilirliğin
ekolojik, sosyal, kültürel ve ekonomik boyutlarına ait araçlarına yer verilir.
Akran öğrenim sistemi uygulanır. Katılımcılar bu araçları yaptıkları okumalar
aracılığı ile birbirleri ile paylaşırlar ve birbirlerini değerlendirirler.
İleri Tasarım Stüdyosu III, sürdürülebilirliğin boyutlarına
ait araçların kent içindeki ara yüz mekanlarında kullanılmasına alan açar. Ölçekler
arası bakışın sağlanabilmesi için kentsel, bölgesel ve bireysel okumalar
yapılması, problemlerin keşfedilmesi ve onarım bekleyen potansiyel ekotonların
ortaya çıkarılarak bir bölgeye dair çözüm önerileri geliştirilmesi
beklenmektedir. Master plan ölçeğinde kentin yeniden canlandırılmasına dair
geliştirilen stratejilerden öncelikli görülenlerin tasarım önerisine
dönüştürülmesi ve bu tasarımın bütüncül sistem yaklaşımı ile yapım sürecine
kadar geliştirilmesi hedeflenmektedir.
>>> İLERİ TASARIM STÜDYOSU III.
KMI 555
ONARICI TASARIM STÜDYOSU
LAND-e-SCAPE
DESIGN STUDIO
HASİBE AKIN & HÜLYA TURGUT
Stüdyo
kent ve kır ara yüzünde sürdürülebilirliğin araçlarını kullanarak «onarım»
kavramının mimari keşfini hedefler. İstanbul sınırları içerisinde kentsel,
bölgesel ve bireysel onarım noktalarına odaklanarak ölçekler arası geçişler
sağlanır.
Stüdyonun
ana konusu, dinlemektir. Stüdyonun temasını oluşturan, «onarım» (regeneration)
kavramı, temelde dinleyebilmeye dayanır.
Post pandemi döneminde doğanın bize söylediklerini dinleme becerimiz
gelişirse doğa ile uyumlanabilme kapasitemiz artar. Dinleme becerimiz
geliştikçe, çevremizle kurduğumuz ilişkide «özen» alanı gelişebilir. Bir
varlığı dinlemek ve o varlığa özen göstermek, «onarım» sürecini başlatır. Bu
onarım süreci kimi zaman bireyin kendisi ile kurduğu ilişkide kendini
gösterebilir, ve ancak bu gerçekleştiği takdirde, kimi zaman bireyin içinde
yaşadığı mekanın ve çevrenin onarımında aktif rol oynamasını sağlayabilir.
Stüdyoda birbirinden farklı gibi duran «kent» ve «kır» kavramları üzerinden
kentin ve kırın birbirlerine etkileri araştırılacak. Aynı zamanda ekoton
alanları keşfedilecek. “Ekoton”, birbirinden farklı iki zeminin bir
aradalığında oluşan alanı ve bu alanda ortaya çıkan bereketi, zenginliği ve
çeşitliliği ifade eder. Örneğin kentin içinde duran bir duvar. Bu bir yüzeydir.
O duvarın zeminde buluştuğu kaldırım. Bu bir başka yüzeydir. Duvar ile
kaldırımın birbirine değdiği alan ise bir ara yüzdür. Ne duvardır, ne
kaldırımdır; ikisinden de parçalar taşıyan yeni bir zemini tanımlar. Duvara
vuran yağmur ile duvarın yüzeyinden aşağı inen besinler o ara yüzde toplanır.
Örneğin yosun, oluşacak ise duvarda oluşmaz. Tam olarak o kaldırım ile duvarın
birleştiği yerde oluşur. Yosun oluşmasına imkân ve mekân veren; duvarın da
kaldırımın da üzerinde taşıdığı besini ve zenginliği toplayan arayüze “ekoton”
denir. Rüzgâr, yağmur, güneş, kuşlar gibi o besini ve zenginliği arayüze
taşıyan unsurlar ise, dış faktörlerdir. Tam olarak burada projenin temelinde
oturan soru gündeme gelir: Acaba biz tasarımcılar olarak tasarımlarımızda tek
başına bir mekân tasarlayan aktörler olmak yerine; kendimizi tıpkı bir rüzgâr,
güneş ya da bir kuş gibi “iyi birer dinleyici ve taşıyıcı” olarak görseydik…
Yani yaşadığımız alandaki farklı arayüzlerin zenginliklerini keşfeden ve o
zenginliklerin hayat bulmasına alan açan “kolaylaştırıcılar” olarak tanımlasa
idik; acaba bu sefer «onarmak» neye benzerdi?
Stüdyonun
kazanımları:
*Sürdürülebilir
yaşam alanları ve topluluklarına ait yaklaşımlar geliştirmek.
*Sürdürülebilirlik
boyutlarına ait araçları kavramak, mimari projelere tasarım stratejisi olarak
taşıma becerisi kazanmak.
*Kent
ve kır arasında ara yüzlerin keşfi; döngüsel tasarımın keşfi, analizi,
haritalandırması
*Ekolojik,
ekonomik, sosyal, kültürel parametreleri bütüncül sistem tasarımı ile
fonksiyonlara ve yapısal elemanlara dönüştürmek; mimari projelere uygulama
becerisi kazanmak.
Çalışma
bölgesi tercihi serbesttir. Kent içindeki ekotonların keşfi için alan açılır.
Master plan ölçeğinde kentin canlandırılmasına yönelik stratejiler
geliştirilir. Sosyal fayda odaklı tasarım araştırmaları ile bölgesel ölçekte
katkı alanları ve ilişkilenme biçimleri tasarlanır. Kentin ekoton alanlarına
dair noktasal bazda ihtiyaç analizleri çıkartılarak kent içindeki tahribat
noktalarına ekolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel döngüler yaratabilecek
mekânsal ve toplumsal organizasyonlar inşa edilir.
>>> MEKAN III. KMI 557.A
ONARICI TASARIM için ARAÇLAR
Dönüşen
Bir Kültür Yaratma – Creating a Transformative Culture
HÜLYA TURGUT & HASİBE AKIN
Değişen
iklim, doğal afetler, pandemi, ekolojik ve ekonomik krizler bireylerden
başlayarak “ sürdürülebilirlik konusunda dönüşüm kavramını gündeme getirdi.
Yeni dünyanın sürdürülebilir olmasından ziyade, tahrip görmüş alanların nasıl
“onarılacağı” daha öncelikli bir konu haline geldi. Sürdürülebilirliğin “ekonomik”, “ekolojik”,
“sosyal” boyutları arasında; “kültürel” olarak da isimlendirilen
“dünya görüşü” boyutu eklendi. Bir sistemin ayrı ayrı ekonomik, ekolojik,
sosyal ve kültürel olarak sürdürülebilir olması o sistemi sürdürülebilir
yapmaya yetmez; aynı zamanda “bütüncül bir sistem tasarımı” boyutunda
yer alan araçlar kullanılması bir sistemi sürdürülebilir yapabilir ve 5 boyuta
ait araçlar kullanılarak “dönüşen bir kültür yaratmak” mümkün olabilir. Peki bu
5 boyuta ait araçlar neler?
Katılımcıların
öğrendikleri araçları öncelikle bireysel boyutta ele alarak kendi gündelik
hayatlarında onarım sürecini başlatmaları hedeflenir. Ardından -varsa içinde
yaşadıkları- topluluğa ya da proje bölgesine entegrasyonlarına alan açılır.
Onarıcı tasarıma dair küresel boyuttaki meseleleri düşünerek, yerelde eyleme
geçebilmeleri için etki odaklı yaklaşımlar geliştirebilmeleri öncelenir.
Dersin arka planı: 2015 yılında ise Birleşmiş Milletler (BM) Binyıl
Kalkınma Hedefleri Döneminin bittiğini ve 2015-2030 arasındaki 15 yılın Sürdürülebilir
Kalkınma Hedefleri ya da "Küresel Hedefler" dönemi
olduğunu açıkladı. BM bu dönemi açıklarken geçmiş 15 yılın da bir
değerlendirmesini yaptı. Değerlendirmeye göre Binyıl Kalkınma Hedefleri
döneminde özellikle açlıkla mücadele konusunda önemli yol alınmıştı ancak
öngörülen pek çok hedefe yaklaşılamamış ve ele alınmamış başka pek çok konunun
daha sürdürülebilirlikle ilgisi olduğu keşfedilmişti. Kalkınma konusunda çok da
parlak olmayan bu fotoğrafın temel nedeni ise Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin
uzmanlar tarafından hazırlanmış teknokratik bir metin olmasıydı. Bu yüzden BM,
2015-2030 arasını kapsayan Küresel Hedeflerin hazırlanmasında uzmanların yanı
sıra; üniversiteler, hükümetler, şirketler ve sivil toplumun katılımını da esas
almış ve yeni dönem hedeflerini katılımcı bir yaklaşımla hazırlamıştı. Yeni dönemin
katılımcı bir yöntemle hazırlanması sürdürülebilirliğin boyutlarını ve
bu boyutlara ait hedeflerin belirlenirken kullanılacak araçların ortaya
çıkarılmasını gündeme getirdi. Dersin
içeriği: Global Ecovillage Network’ün (GEN) liderliğinde Gaia Education
sürdürülebilirliğin beş boyutuna ait araçları paylaştığı “Creating a
Transformative Culture” programından alınan ilham ile, ders kapsamında
öğrenciler sürdürülebilirliğin 5 boyutuna ait araçları önce kendileri
öğrenirler; ardından öğrendiklerini birbirlerine öğretirler. “Peer grading”
adı verilen “akran puanlaması” sistemi ile bir yandan da öğrendiklerini
paylaşma seviyelerini değerlendirirler.
Mekan III’te öğrenilen ve paylaşılan
araçların; Stüdyo III’teki üretimleri beslemesi ve bu araçların kentsel,
bölgesel ve bireysel ölçekte “dönüşen bir kültür yaratmak” için kullanılmasına
alan açılması hedeflenmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder